BirGün gazetesi yazarlarından İsmail Arı’nın haberine göre; Kuran’a Hizmet Vakfı sorumlusu Ayhan Şengüler ile zorla evlendirildiğini belirten H.Ş.’nin evinde tarikat mahkemesi kurulduğu iddia edildi.
Kaynak: https://www.birgun.net/haber/tarikat-…
İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kendi kızı H.K.G. babasının kendisini 6 yaşında bir çocukken 29 yaşındaki tarikat mensubu biriyle imam nikahıyla “evlendirdiğini” iddia etmesi gündem yaratmıştı.
Çocukluğu boyunca her gün cinsel istismara uğradığını belirten H.K.G. ifadesinde cinsel istismarın kendisine bir oyun gibi gösterildiğini ifade etmesi üzerine tarikatlarda yaşanan istismar olaylar daha da yakından takip edilmeye başlandı.
Geçtiğimiz günlerde yeni bir skandal haber yapılmış ve Konya’da bulunan Kuran’a Hizmet Vakfı sorumlusu Ayhan Şengüler’in, 4 yaşındaki kızını istismar ettiği iddia edilmişti.
30 yaşındaki Ayhan Güler’in 4 yaşındaki kızı D.Ş.’ye cinsel istismara maruz bıraktığına dair rapor hazırlandı ne yazık ki dosya kapatıldı.
Anne H.Ş. yeniden şikayette bulunmak için savcılığa bir itirazda bulundu. Boşanma aşamasında olduğunu belirten anne H.Ş.’nin “Bana Kuran’a Hizmet Vakfı’nda tecavüz eden Ayhan Şengüler ile zorla evlendirildim. 15 yaşında bir çocukla evliliğimiz sırasında birliktelik yaşadı” dediği öne sürüldü.
H.Ş. ”Evlenmeden önce eşim, Kuran’a Hizmet Vakfı’nın Ümraniye Ihlamurkuyu’daki adresinde bana tecavüz etti ve sonrasında ailemin zoruyla evlenmek zorunda bırakıldım.’ ifadelerini kullandı.
“Kızım bir süre önce babasının vücuduna dokunduğunu söyledi” diyen anne H.Ş.’nin şikayeti üzerine tarikatta yaşanan skandal olaya ilişkin yeni ayrıntılar ortaya çıktı.
H.Ş.’nin 2021 yılında aldığı telefona aldığı ses kayıtları, Kuran’a Hizmet Vakfı adıyla faaliyetlerini sürdüren tarikatın şeyhlerinin anne H.Ş.’nin evinde bir mahkeme kurduğunu ortaya çıkardı.
Tarikata bağlı olan şeyhler “Ayhan Şengüler’in kendisine tecavüz ettiğini, şiddetine ve istismarına maruz kaldığını” söyleyen ve bunları kamuoyu ile paylaşacağını söyleyen H.Ş.’yi “üstü kapalı şekilde” tehdit etti.
H.Ş.’nin 2021 yılında kayıt altına aldığı ve Ayhan Şengüler ile olan boşanma davasında mahkemeye delil olarak sunduğu ses kaydında tarikat şeylerinin konuşmaları da duyuldu.
“Vakfı şikâyet edeceğim, televizyonlara çıkacağım’ diyormuşsun. Biz Ayhan Şengüler’e iş konusunda falan çok şey yaptık. Ayhan vakıfta sigortalı çalışan değil. Bunların müsebbibi sanki Ayhan değil biziz.”
”Sen zulme uğradın ve biz bunu tasvip etmedik. Biz Müslüman abiler, ablalar olarak kardeşimize yardımcı olacağımızı vaat ettik. Hanımlar üzerinden her gün bize televizyonlara çıkacağına dair bir şeyler geliyor. Bunun sorumlusu sanki Ayhan değil de bizmişiz gibi bir algı ortaya atıldı. Televizyona çıkmak bir Müslümanın şahsına yakışacak hareket mi?”
Tarikatın yönetici pozisyonundaki kişilerin, şikayette bulunan H.Ş.’ye dava açmaması yönünde de baskı kurduğu şu sözlerle anlaşılıyor:
“Bizim avukat, hâkim kardeşlerimiz çok. Bu konuda arkadaşlarımız var. Bu iş sana döner ve sana kol kanat geren Müslümanların sana karşı öfkesine neden olacaktır. Ben açık konuşuyorum. Kurum (vakıf) hakkında bulunacağın davranışlarda ‘Ben çağırmadım, davet etmedim, benim işyerimde çalışan biri vakfı izinsiz kullanmış’ derim. Sen böyle bir şey yaptığında iş sana dönecek. Bunu söylemeye geldik. Senin yapabileceğin hiçbir şey yok.”
”Şeytanın seni yönlendirdiğini anlatmaya çalışıyoruz. Vakfa yönelik bir şeyin olursa bir Müslüman senin yanında olmayacak. Sen mümine bir kadın gibi evinde oturursan biz senin yanındayız.”
”Mahkemeye gidersen ne olacak? Ben konuştum belirli kişilerle, ‘Çocuk var ve aradan dört yıl geçmiş. Bu yüzden hiçbir şey olmayacak’ dediler. Yapacağın hamle bu sistemin yasalarına göre seni suçlu kılacak.”
İddialara göre; söz konusu tarikat Türkiye Cumhuriyeti’ni “küfür ve şirk” devleti olarak nitelendiriyor.
Dava açmaması yönünde baskı yapılan anne H.Ş. ise “Tarikatın devlet ile olan tüm ilişkilere karşı olduğunu” da ifade ederken, “Ayhan Şengüler çocuğuma aşı dahi yaptırmadı. Aile hekiminin tüm ısrarlarına rağmen çocuğumun tek bir aşısı dahi yok. Çünkü Ayhan Şengüler izin vermedi” ifadelerini kullandı.
Tarikatın, “Sadece tarikat mensuplarının Müslüman olduğunu, tarikat mensubu olmayanların ise kâfir olduğunu savunduğu” öne sürülüyor.
Birçok tarikatın mensubunun birden fazla imam nikâhlı eşi olduğu da iddialar arasında.
“Sadece tarikat mensuplarının Müslüman olduğunu, tarikat mensubu olmayanların ise kâfir olduğunu savunduğu” belirtildiği bu tarikatta bulunan kişilerin birden fazla imam nikâhlı eşinin bulunduğu da ortaya atılan iddialardan biri.
19 Nisan 2023’te, H.Ş. adlı kişi, boşanma sürecinde skandal niteliğindeki ses kaydını mahkemeye delil olarak sundu. Mahkeme, ses kaydının analizini bir bilirkişiye yönlendirdi ve bu analizin 60 gün içerisinde tamamlanmasını talep etti. Ancak, belirlenen süre zarfında ses kaydının incelemesi gerçekleştirilmedi. Bu durum karşısında, 4 Temmuz’da mahkeme, bilirkişiye raporun sunulması konusunda bir uyarıda bulunma kararı aldı.
