Eksozomlar, vücudumuzdaki hücreler tarafından salınan ve hücreler arası iletişimi sağlayan mikroskobik keseciklerdir. Hücre zarından salınarak çevredeki diğer hücrelere veya kan, idrar gibi vücut sıvılarına yayılan bu kesecikler etki ettikleri hücrenin fonksiyonlarını güçlendirip, o hücreyi onarırlar. Tıpta cilt gençleştirmeden ortopediye kadar birçok alanda kullanılmaya başlayan eksozom yöntemi tüp bebek tedavisinde de öne çıkmaya başladı. Geçtiğimiz günlerde Kıbrıs’ta düzenlenen 21. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Kongresi’nde bu yöntemle ilgili gelişmelere dikkat çekildi. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı, Kadın Hastalıkları-Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tıraş, eksozomla ilgili dünyada ilk kez gerçekleştirdikleri klinik araştırma sonuçlarını paylaşırken, yanlış uygulamalara karşı çiftleri ve hekimleri uyardı. İşte Prof. Dr. Tıraş’ın SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamalar:
Prof. Dr. Tıraş
ÇİFTLERE VE HEKİMLERE ÖNEMLİ UYARI
Kök hücre ve eksozomlar ancak kadının kendi kanından ve idrarından alınabilir. Kök hücre ve eksozomun kişinin kendisine ait olması gerekir. Eksozom yöntemi cilt gençleştirme, ortopedi, saç ve yanık tedavisi gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Ancak üreme sağlığında eksozom ya da kök hücre işlemi yaptırırken dikkatli olmak gerekir. Bu noktada çiftlerin güvenilir merkezlere ve uzmanlara başvurmaları çok önemli.
Çiftlerin mutlaka ‘eksozom tedavisini nasıl yapıyorsunuz?’ sorusunu sormaları gerekir. Kişinin kendi kanından üretilen eksozomu yumurtalığına verdiğinizde bu üründe kendi DNA’sı vardır. Hekimler de bu konuda dikkatli olmalı. Bu uygulamada kişinin kendi kanından doğru şekilde hazırlanmış ürünleri kullanmaları gerekir.
EKSOZOM YÖNTEMİ NASIL UYGULANIR?
Yeni nesil hücresel tedavilerden biri olan eksozom yöntemi, kişinin kendi kanından elde edilen hücrelerin yumurtalıklara ya da rahime enjekte edilmesi işlemidir. Bu yöntemi Türkiye’de ilk olarak biz gündeme getirdik. Geçtiğimiz aylarda da dünyada ilk kez ülkemizde gerçekleştirdiğimiz klinik çalışmada PRP ile eksozomun aynı anda kullanımının gebelik şansını artırdığını gördük. Etik Kurul onaylı çalışmamızı 150 kişilik bebek sahibi olmak isteyen çiftle gerçekleştirdik. Araştırma grubunu üçe ayırdık. Bir grup hastaya PRP, bir grup hastaya eksozom, bir grup hastaya da PRP ve eksozomu birlikte verdik. Çalışmamızın ilk sonuçlarında PRP ve eksozomun birlikte kullanımının tüp bebek tedavisinde daha etkili gibi göründüğünü tespit ettik.
GEBELİK YAŞI 50’LERİ BULACAK
Sadece PRP kullanımı yüzde yaklaşık 25-26 gebelik, sadece eksozom kullanımı yaklaşık yüzde 27 gebelik verirken, her ikisinin birlikte kullanımıyla gebelikte yüzde 38’lere yakın sonuç elde ettik. Çalışma çok zor hasta gruplarıyla gerçekleştirildi. Bu hastalar yumurtaları hiç olmayan ya da çok az sayıda olan ya da artık erken yumurtalık yetmezliği durumuna geçmiş hastalardı. Ancak yeni yöntemlerle artık gebelik oranları yükseliyor. Yani gebelik yaşı 45-46’ya kadar yükseldi diyebiliriz. Öte yandan söz konusu çalışmayı ekim ayında ABD’de düzenlenecek ASRM kongresine tebliğ ettik, sonucu bekliyoruz. Eksozomun yumurtalık ve rahime verilmesiyle ilgili klinik çalışma çok yeni bir konu. Kök hücre ve eksozomun kişinin kendisine ait olması gerekir. Şimdi verdiğimiz ürünün içinde kaç tane eksozom veya kaç tane PRP platelet dediğimiz hücrelerden kaç tane olduğunu araştırıyoruz.